Çocuğun eğitim hayatındaki ilk basamak şüphesiz anaokuludur. Anaokulu sürecini nasıl geçirdiği, ilk gün nasıl ve ne duygularla başladığı, yaşadığı olumsuzluklar, tüm eğitim sürecine olumlu ya da olumsuz etkilerde bulunur. Anne ve babalar için de yeni olan bu dönemde yine ailelere önemli görevler düşmektedir.
Anaokuluna ilk kez başlayan çocuk için anaokulu, anne ve babadan gerçek anlamda ilk kez ayrılma durumudur. Çocuk, ilk kez başka çocuklarla büyük ve yabancı bir yerde bulunacak ve uyum sağlamaya çalışacaktır. Bu durum, çocuk için kendi içinde yeni bir döneme geçiştir. Ancak unutulmamalıdır ki anaokulu, okul öncesi eğitimin önemli bir parçasıdır ve orada çocuklara dili geliştirme, beraber toplulukta yaşama, hareket etme ve kendini dil ve beden ile ifade etme, dünyayı keşfetme, etrafında olan olaylara duyarlı olma, empati yeteneği, hayal gücü, yaratıcılık gibi pek çok konuda eğitim verilmektedir.
İlk yapılması gereken, çocukla okula başlama konusunda konuşmaktır. Çocuğa artık büyüdüğünü, yaşıtları gibi okula gideceğini, orada birçok şey öğreneceğini, oyunlar oynayacağını açık bir dille anlatmak gerekir. Yeni oyunlar ve şarkılar öğreneceğini, başka çocuklarla da oynayacağını, resim yapma ve dans etme gibi aktivitelere katılacağını bilmesi ilgisini çekecek ve okula direnmemesi için faydalı olacaktır.
Diğer bir önemli nokta ise sizin onunla okulda olamayacağınızı bilmesidir. Okulun yalnızca çocuklar için bir yer olduğu, onu sabah bırakacağınızı ve bir süre sonra (zaman algıları tam oturmadığı için el ile gösterilebilir, “şu kadar zaman sonra” gibi) almaya geleceğinizi net bir şekilde anlatmalısınız.
Okuldan ayrılırken, gittiğinizi bilmesi gerekir. Çocuğu oyunla oyalayıp o görmeden okuldan çıkmanız, farkına vardığında “kandırılmışlık ve terk edilmişlik” hislerini tetikleyebilir. Bu da, sonraki süreçte okula alışması, uyum sağlaması ve güven duyması gibi konularda olumsuz etkiler yaratabilir.
Gün sonlarında, özellikle ilk gün sonunda, akşam evde o gün neler yaptığı, nasıl hissettiği sorularak çocuğun önemsendiği ve yaşadıklarına karşı merak ve ilgi duyulduğu hissettirilmelidir. Bu, psikolojik gelişimi için faydalı olacak ve aile içi iletişimi de artıracaktır.
Gamze Köksal Taşkeli
Psikolog